Çarşamba, Aralık 13, 2006

Wimax: An Open Standard for Wireless Broadband

Bundan önceki bloglarımda epey 3G teknolojisinden bahsetmiş, daha sonraki bloglarımda Wimax hakkında yazacağımı belirtmiştim. Wimax hakkında konuşmaya başlamadan evvel 10 yıl kadar geriye gidip 2G standardı olarak kabul edilen GSM'in Türkiye'deki doğuşunu bir hatırlayalım:

17 milyar dolarlık "evet"
1980'ler Türkiye'nin dışa açıldığı ve ihracatın patladığı ilk yıllardı. Ama bu büyüme çok hızlı gerçekleşince şirketler bu büyüklüğe hazırlıksız yakalanmışlardı. Bu sıkıntılı dönem 1980'lerin sonuna doğru dış ticaret sermaye şirketlerinin yapısının değişmesine yol açtı.

Dönemin parlak şirketlerinden Penta Dış Ticaret de bu gelişmelerden nasibini aldı ve küçüldü. Penta Dış Ticaret küçülmüştü ancak bu şirketin bir yan kuruluşu olan Penta Tekstil 3 ortağıyla yoluna devam ediyordu. Bu üç ortak Murat Vargı, Muzaffer Akpınar ve Tevfik Yazıcıoğlu'ydu.

İşte tam o dönemlerde Finacial Times'da Murat Vargı'yla, Wall Street Journal'da da Muzaffer Akpınar'la yapılan Penta Tekstil'in çalışmalarına ilişkin röportajlar yayınlandı. Yazıların özünde genç Türk girişimcilerinin başarıları anlatılıyordu. Bu iki gazetede çıkan röportajlar hemen etkisini gösterdi. İsveçli bir GSM girişimcisi kısa bir süre sonra hem Murat Vargı'ya hem de Muzaffer Akpınar'a bir yazı yazdı ve GSM işinden söz etti. Murat Vargı kaderlerini değiştirecek bu mektubu ciddiye aldı ve İsveç'e gitti. İlk görüşmeleri yaptı. Her şey iyiydi. Ancak tek bir sorun vardı; para. Vargı ve çevresindekiler işin büyüyeceğine inanıyorlar ama buna sermaye koyacak birini bulma konusunda zorlanıyorlardı. Murat Vargı tam bu noktada kritik bir karar verdi: Önce Türkiye"nin en büyük iki grubuna gidilecekti.

Vargı önceliği Koç Holding'e verdi. Bu karardan sonra Koç Grubu'yla görüşüldü. Koç "bu iş olmaz" dedi. Başvurulan ikinci grup, Sabancı Holding'in de yanıtı daha doğrusu yanılgısı Koç'tan farklı değildi. 10 yıl sonra kaçan fırsatı Sakıp Sabancı o kendine özgü uslubuyla şöyle özetledi: "İçimiz yanıyor ağam... İçimiz."

Bu iki görüşme Murat Vargı'yı hayal kırıklığına uğrattı ama yıldırmadı. O parçaları birleştirme ve sonuca gitme özelliğini burada da gösterdi. Bıkmadan usanmadan görüşmelerini sürdürdü. Murat Vargı ve Penta Tekstil'e istediği cevap nihayet Çukurova Grubu'ndan geldi. Grubun genç ve dışa açık patronu Mehmet Emin Karamehmet 'evet' dedi. Bu 'evet'in değerinin 25 milyar dolar olduğu sonradan anlaşıldı. 'Evet'in anlamı ortaya çıktığında da Türkiye'de herşey değişmiş, teknoloji hayatın her alanına damgasını vurmaya başlamıştı.


Gördüğünüz gibi GSM teknolojisi Türkiye'ye geldiğinde, hiç kimse Türk insanının mobil sesli iletişime bu kadar ilgi göstereceğini tahmin etmiyordu. Hatırlarsanız GSM'den önce şahsi telefon diye bir kavramımız yoktu. Evlerimizdeki sabit telefonlar tüm ailenin telefonuydu. Özel konuşma yapmak çok zordu. İşyerindeyken veya bir misafirlikteyken bir yeri aramamız gerektiğinden hep birilerinden izin almamız gerekiyordu. Yani kısacası evden dışarı çıkarken sabit telefonumuzu yanımızda götüremiyorduk. (Şu an evdeki ADSL internet bağlantımızı götüremediğimiz gibi)

GSM hizmeti ilk başladığında cep telefonlarımız ile sadece konuşabiliyor ve sms atabiliyorduk ve ardından gelen faturalarımızı ödüyorduk. Başlangıçta herkese yeten bu hizmet sonraları yetmemeye başladı. Müşteriler cep telefonları üzerinden internet erişim servisi (GPRS), katma değerli servisler, ön ödemeli servisler (kontör) gibi hizmetler talep etmeye başladı. Bu yeni isteklerin çoğu kapalı bir teknoloji olan mevcut 2G altyapısı üzerine yapılamıyordu. Bu yüzden sonradan yapılan bu eklentiler ile teknolojinin adı 2.5G oldu.

Özellikle internetin yaygınlaşması ile artan müşteri taleplerini mevcut 2.XG altyapısı ile karşılayamayacaklarını anlayan Telekom şirketleri, 3G olarak adlandırılan yeni teknolojileri geliştirmeye başladılar. 3G 'nin 2G 'den en büyük farkı data (internet, video streaming, vs.) hizmetlerini daha yüksek bir bant aralığında sağlıyor olmasıydı. 3G de, 2G gibi Telekom altyapısı üzerine kurulmuştu, yeni ürün geliştirmek zordu, operasyonel maliyetler yüksekti, kısacası internet kullanıcısının istediği aylık sabit bir ücrete, sınırsız, hızlı data ve ses hizmeti talebini karşılayamıyordu. (Bakınız : 3G & Turkey)

İşte bu noktada 4G diye adlandırılan yeni nesil teknoloji devreye girdi. 4G ile diğer önceki teknolojik değişikliklerden çok daha radikal değişiklikler ortaya çıktı. 2G ve 3G deki teknolojilerin aksine 4G teknolojilerinin :

* öncü geliştiricileri Intel gibi IT firmaları.
* altyapısı kapalı değil açık sistemler üzerine kurulu.
* altyapısı çok daha hızlı ve geniş data hizmeti sunuyor.
* altyapısı ses üzerine değil data üzerine kurulu
* altyapısı IP tabanlı olduğu için ürün geliştirmek çok daha kolay
* operasyonu çok daha ekonomik
* ....

Bu liste uzayıp gidiyor, işte zaten bu yüzden dünyada ve Türkiye'de yola 3G ile mi yoksa 4G ile mi devam etmeli diye büyük tartışmalar var. 2G teknolojileri ilk çıktığında nasıl İskandinav ülkelerinin başı çektiği GSM standardı ön plana çıktı ise 4G 'de de Intel'in desteklediği Wimax ön planda.

1G -> 2G -> 3G -> 4G gelişimi ile ilgili daha detaylı bilgiye Levent Uysal'ın turk.internet.com'da yazdığı makalelerden ulaşabilirsiniz:
Cep Telefonu Endüstrisinde Gelişim

Wimax (IEEE 802.16) aslında hepimizin yakından tanıdığı bir teknoloji. Şu an laptoplarımızda bulunan wireless (IEEE 802.11) bağlantının daha yetenekli, kapsama alanı daha geniş ve daha hızlı olanı. Wimax'ın orijinal tanımı ise şu şekilde:

WiMAX Technology
WiMAX is a standards-based technology enabling the delivery of last mile wireless broadband access as an alternative to wired broadband like cable and DSL. WiMAX provides fixed , nomadic, portable and, soon, mobile wireless broadband connectivity without the need for direct line-of-sight with a base station. In a typical cell radius deployment of three to ten kilometers, WiMAX Forum Certified? systems can be expected to deliver capacity of up to 40 Mbps per channel, for fixed and portable access applications. This is enough bandwidth to simultaneously support hundreds of businesses with T-1 speed connectivity and thousands of residences with DSL speed connectivity. Mobile network deployments are expected to provide up to 15 Mbps of capacity within a typical cell radius deployment of up to three kilometers. It is expected that WiMAX technology will be incorporated in notebook computers and PDAs by 2007, allowing for urban areas and cities to become ?metro zones? for portable outdoor broadband wireless access.

Wimax'e yön veren, standartları belirleyen en önemli topluluklardan biri de Intel'in sponsorluğundaki Wimax Forum. Wimax Forum'un hedefleri web sitesinde şu şekilde sıralanmış:

The WiMAX Forum's key objectives for 2006 are:
* Promote and accelerate global WiMAX deployments
* Make WiMAX service the platform of choice and the worldwide market segment leader for broadband wireless
* Deliver a framework for a high performance end-to-end IP network architecture supporting fixed, portable, and mobile users
* Assure WiMAX Forum Certified products are trusted by Service Providers worldwide
* Develop WiMAX profiles based upon an IEEE 802.16 and ETSI interoperable client serving a global market
* Increase user demand by enabling competitive new applications and service models
* Promote a favorable IPR policy
* Deliver the framework for deployment of personal broadband on a global scale by leveraging the contributions of the majority of players within the ecosystem


Wimax Forum'da Wimax ile ilgili her türlü teknik dokümanı bulabilirsiniz. Bir sonraki Wimax ile ilgili blogumda farklı açılardan Wimax'i inceleyip alternatif teknolojiler karşılaştırma yapmaya çalışacağım. Ama diyorsanız ki "Wimax benim ilgimi çok çekti, senin bloglarını bekleyemiyeceğim" o zaman size Mobile WiMAX: The Best Personal Broadband Experience! white paper'ini şiddetle tavsiye ederim.

Saygılar

1 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

merhaba belki duymuşsunuzdur bizler de türkiye gibi yerde dünyadaki tüm wireless çilerin kalbini hoplatacak ilk kez %100 link availibility 120+km de errorfree operation vs yi gerçekleştirdik.burada birşey olamıyor yardıma ve dış ililkilere ihtiyaç var.
vicbroad2@gmail.com adresim veya wirelessinfo@mynet.com
0312 496 53 80 ankara home office
0554 814 80 32 cep
yazıya gelince aydınlatıcı kronoloji gibi..tebrikler..

3:57 ÖS  

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa